Yaşlanmayla birlikte ciltte kollajen azalır ve yaşlanmanın etkileri kendini gösterir. Cildin kuruması ve elastikiyetini kaybetmesi, kişinin daha yaşlı ve yorgun görünmesine yol açar. Tüm dünyada giderek daha çok kullanılmaya başlanan somon DNA gençlik aşısı, somon balığının sütünden üretilen yenileyici serum ve hyaluronik asit sayesinde cilde kaybettiği canlı görünümü ve nemi kazandırır.
Güncel estetik uygulamalar arasında sayabileceğimiz somon DNA gençlik aşısı, cilde kaybettiği hyaluronik asidi yeniden kazandırmayı hedefler. Ciltte somon balığının yenileyici hücreleriyle güçlendirerek çok yönlü destek sağlar. Birçok hekim ve hasta tarafından “gençlik iksiri” olarak adlandırılan bir yöntemdir. Ciltte özellikle sigara, güneş ve dış etkenler nedeniyle oluşan protein kayıpları, somon DNA’sı sayesinde tamamlanır. Cilt güçlenir ve canlı bir görünüm kazanır. Somon DNA uygulaması zararlı bir uygulama değildir. İşlemden sonra görülen kızarıklık ve hafif ödem dışında hiçbir riski yoktur. Somon DNA gençlik aşısı, cildi besleyen, yenileyen ve sarkmaları önleyerek gençleştiren bir uygulamadır. Bu nedenle sıklıkla kollajen eksikliği görülmeye başlanan 30 yaş ve üzerinde tercih edilir.
Somon DNA gençlik aşısı ile aşağıdaki etkiler sağlanabilir;